Bellona Kayserispor, merakla beklediğimiz basın toplantısını gerçekleştirdi. Sabırsızlıkla beklediğim basın toplantısında sorularıma cevap bulmak yerine gerçekleri konusamadığımız ve bilindik konuların tekerrür ettiği bir toplantı oldu diyebilirim.

Geçtiğimiz günlerde Sivaspor ile karşılaşan Bellona Kayserispor, kendi sahasında maçı mağlubiyetle neticelendirdi. Maçın hemen akabinde, takımı ve oyunu değerlendirmek gündemimizde olması gerekirdi diye düşünürken, Kayserispor Başkanı Ali Çamlı, maç sonrasi çeşitli açıklamalarda bulundu. Hatta 'açtı ağzını yumdu gözünü' tam olarak tabir edebileceğimiz deyim diyebilirim.

Ne demişti Çamlı, hatirlayacak olursak, "Burayı pis edenleri temizlemeye davet ediyorum. Kulübün bir kuruşunu koymadan doğmuş, doğacak tüm alacaklarını siz temlik edeceksiniz, sonra da benden bir şeyler bekleyeceksiniz. Yok böyle bir şey, ben kimsenin işçisi değilim, paralı askeri değilim. Ben Ali Çamlı'yım. Bugüne kadar yönetimimle beraber üzerime düşeni fedakarca yaptım. Bundan sonra köşede, bucakta kulis yapanlar, ayak oyunları çevirenler biraz insanlıktan anlıyorlarsa bu çağrıma dönerler. Benden bu kadar. Bir önceki başkanın hasiyeti, şerefi, onuru varsa yaptıkları tüm pislikleri gelecekler, temizleyecekler, Kayserispor'un hakkını gasp etmeyecekler" dedi. Ve devamında basın açıklaması düzenleyeceğini ve orada herşeyi açıklayacağını söyledi. Açıkçası ben bu açıklamanın ardından basın toplantısını sabırsızlıkla beklemiştim. Ama gelin görün ki elde tutulur pek de birşey söylendiğini görmüyorum. Uzun uzadıya açıklamalarda bulunan Başkan Çamlı, ozellikle Kayserispor Eski Başkanı Berna Gözbaşı için kardeşim o benim ifadelerini kullandı. Şimdi sorarlar adama, insan kardeşine tüm kamuoyu önünde sertçe ifadelerde bulunur mu? Kardeşim dediğin insanın hata yaptığını söylediğin dönemde,hiçmi haberin yoktu. Dedigine göre haberi yoktu. İlginc geliyor açıkçası yani başkanın açıklamaları. Pek ikna olmadım açıkçası. Yani 1 saatten fazla yapılan aciklalamada belki rakkamlar verilmiş olabilir. Ama şeffaflık olduğunu düşünmüyorum. İlk  dönemde yönetimde yer almadığı için bu dönemi konuşmaya gerek duymuyorum fakat ikinci dönemde yönetimde yer aldığını dile getiren Çamlı, nasıl bu borçlardan haberinin olmadığını dile getiriyor aklım almıyor. Keza kendisi toplantı süresince yanındaki, yönetimindeki insanlara "öyle değil mi? Böyle olmadı mı ?" Diyerek kendisini sürekli onaylamalarını istedi. Yani demem o dur ki Başkanın, yönetimde veyahut yanında her kim varsa her şeyden haberi oluyo. Olmaması pek de mümkün olmuyor. 

Gel gelelim borçlar mevzusuna.. Uzun uzadıya bu konuya detaylı girmeyeceğim. Özet geçecek olursak, 75 dosyanın 66 tanesinin kapatıldığı ve yaklaşık 17 milyon ödeme yapıldığını dile getiriyor. Temlik konusu nedeniyle, sponsor bulamadıklarını ve bilet, maç ve sponsorluk gelirlerinin tamamen bankaya gittiğini herhangi bir kazanç sağlayamadıklarını belirtiyor. Ayrıca Berna Gözbaşı'nın menajere 9.5 milyon Euro ödediğini iddia ediyor. Bu iddialar karşısında tabi Eski Başkan Gözbaşı, sosyal medyasından açıklama yapıyor. Gözbaşı, "Başarısızlıklarınızı iftira ile örtmeye calismayın" dedi. Yani iddiaları yalanladı.  

Son olarak Çamlı, Genel Kurulda yeniden adaylığını koymayacağını açıkladı. Tabi toplantıdan hemen önce Eski Başkan Berna Gözbaşı, sosyal medyasında yeniden başkan olabileceğinin sinyallerini verdi. Düşüncem şudur ki kim gelirse gelsin başkanlığa eski ile yeni yönetimin kavgasından ziyade takıma maçlara odaklanmamız gerektiği. Yoksa bu kavgalar süt kardeşler filminde Kemal Sunal'ın Halit Akçatepe'yi filmin bir sahnesinde hem dövüp hem sevdiği gibi, bizimkilerde hem kardeşim diyor hemde kavga ediyor. Velhasılkelam hep beraber izleyip görelim. Hem yönetimin gidişatı hemde takımın gidişatı önümüzdeki günlerde netleşir.