Güncel bir konu ile pazartesi gününden herkese merhaba!
Bugün danışanlarımdan da çok soru aldığım, doğruluğu yanlışlığı tartışılan ve birçok kişinin hakkında farklı düşünceye sahip olduğu bir konuyu ele alacağız.
Zayıflama diyeti denilince akla aç kaldığımız, hiçbir şekilde karbonhidrat içermeyen, keyifsiz bir süreç gelir. Halbuki sürecin bu şekilde ilerlemesi kişinin ancak geçici olarak adapte olmasına ve mutsuz sürecin kaçınılmaz sonu olan diyeti bozmaya sebep olur. Diyet eğlenceli hale getirilmezse ancak geri alacağımız birkaç kiloyu vermiş oluruz.
Dolayısı ile kilo vermenin eğlenceli yollarını bulmak zorundayız ve bu yollar mutlaka karbonhidrat içeren öğünlerden geçer. Çünkü bilimsel olarak karbonhidrat türleri kişinin daha mutlu hissetmesini sağlar ve mutluluk her şeydir!
Ancak bahsettiğimiz karbonhidratlar tabiki sağlıklı olanlarıdır. Tam buğday ekmeği, tam buğday makarnası, yulaf ezmesi ve kepeği, karabuğday gibi..
Ayrıca sağlıklı karbonhidrat kullanımı sadece mutlu bir diyet süreci için değil, sağlıklı bir süreç için de kesinlikle gereklidir. Öncelikle bilinmelidir ki beynimizin temel yakıtı ve kaslarımızın kullandığı yakıt karbonhidratlardır. Sağlıklı karbonhidratlardan yeterli miktarda alınmazsa gün içinde odaklanma problemleri, dikkat eksikliği, uyku hali, hızlı düşünememe gibi durumlar söz konusu olabilir. Ayrıca uzun süreli yapılan ketojenik; yani karbonhidratı neredeyse hiç içermeyen diyetler kolesterol yüksekliğine, kabızlığa, kalp rahatsızlıklarına, kadınlarda uzun vadede diyabet gelişme riskine ve bazı vitamin ve minerallerin vücutta eksilmesine neden olabilir. Ayrıca kaslar yeterli glikoz alamazsa kas kaybı riski oluşabilir veya vücut geliştirmek isteyenler kas hacminde artış sağlayamazlar. Vücut bir makine gibidir, yeterli ve gereken yakıtı vermezseniz tam performansta çalışamaz.
Tüm bilimsel veriler dışında bir de tecrübelerim ile gördüğüm duruma gelelim.. Ketojenik diyetler kısa sürede ciddi derecede ödem kaybı ve hızlı bir kilo kaybı vadeden diyetlerdir. Zararlarının bilinmesine karşın hızlı kilo kaybı isteği galip gelir ve bu diyetlere başlanır. Ancak şöyle bir karşılaştırma yapmak yüzlerce danışan tanıdığım için benim adıma mümkün oldu; Daha önce kendi kendilerine ketojenik diyete başlayan veya sosyal medyada gördüğü bu tarz diyetleri yapmış olan danışanlarım kendilerine yazılan diyetlerde karbonhidratların şahı olan tam buğday ekmeği, makarnası, yulaf vs. gibi unsurları kullanarak aynı hızda kilo kaybedebildiler. Üstelik mutsuz olmadan, bedeni bitkin düşürmeden ve verilen kiloyu geri alma riskini en aza indirerek.. Demem o ki ekmek yiyerek de, yemeyerek de aynı kilo verilebiliyorsa ve sağlıklı karbonhidratların kullanılması şartsa neden bedenimizi ketojenik diyetlerle hırpalayalım?
Sonuç olarak diyette karbonhidrat kullanımı ve dolayısı ise Türk halkının sosyal yapısında da her türlü maneviyat içerikli cümleye, atasözüne girmiş “ekmek” gıdası bizim olmazsa olmazımızdır. Sağlıklı ekmek ve sağlıklı diğer karbonhidrat türlerini gönül rahatlığıyla dikkatli porsiyonlarda kullanabilirsiniz.
Diyete başladım, ekmeği kestim cümlesine bizde yer yok.. :)
Herkese mutlu haftalar!