Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), üniversite hastanelerinin mali ve idari özerkliğinin tehdit altında olduğunu belirterek, hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na bağlanmasına yönelik adımlara karşı çıktı. SES tarafından yapılan açıklamada, “Gerçek toplu sözleşme, grev hakkı ve demokratik bir çalışma yaşamı için mücadeleyi sürdüreceğiz” denildi.

Açıklamada, üniversite hastanelerinin sağlık sisteminin vazgeçilmez parçası olduğu ancak "borç batağındaki yapılar hâline getirildikleri, bilimsel özerkliklerinin kuşatıldığı ve nitelikli sağlık hizmetinden uzaklaştırıldıkları" vurgulandı. SES, bu sürecin üniversitelerin Sağlık Bakanlığı’na devri için bir zemin oluşturduğunu belirtti.


“Hastane Değil, Akademik Kurum Olmalılar”

SES açıklamasında, asistan hekimlerden öğretim üyelerine kadar tüm çalışanların angarya koşullara maruz bırakıldığına dikkat çekilerek şu ifadeler yer aldı:

“Eğitim için zaman bulamayan asistanlar, hizmete zorlanan öğretim üyeleri, teşvik ve performans baskısıyla kamu hizmetinden özel sektöre kayan tıp insanlarıyla üniversite hastaneleri işlevini yitiriyor. Bu sistem, yalnızca parası olanın sağlık hizmeti alabildiği etik dışı bir yapıya dönüşmüştür.”


Toplu Sözleşme Sürecinde 10 Temel Talep

SES, yaklaşan Toplu Sözleşme (TS) dönemi öncesi sağlık ve sosyal hizmet emekçileri için temel taleplerini sıraladı:

  1. Grevli, özgür pazarlıklı toplu sözleşme yasası çıkarılsın.

  2. Tüm çalışanlar kadrolu ve güvenceli 657 4/a kapsamına alınsın.

  3. Performans değil, emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücret verilsin.

  4. İlave ek zam emeklilere de yansıtılsın.

  5. Emekçiden alınan vergi oranı %10’da sabitlensin.

  6. Yönetici atamaları seçimle yapılsın.

  7. Sağlık hizmetleri tamamen ücretsiz olsun.

  8. Tayin hakkı sağlansın, rektör muvafakati kaldırılsın.

  9. 0-3 yaş çocuklara ücretsiz 7/24 kreş temin edilsin.

  10. Fiili hizmet süresi yıllık 90 gün tam olarak tüm emekçilere ödensin.


"Yandaş Sendikaların Oyunu Deşifre Oldu"

Sendika, son 7 toplu sözleşme döneminde uygulamaya geçmeyen kararların bir sendikal tiyatro olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi:

“Bugüne dek alınan mutabakatlara rağmen emekçilerin talepleri yerine getirilmedi. Gerçek mücadele sendikal bürokrasiyle değil, iş yerlerinde, alanlarda, meydanlarda kazanılır.”


“SES Var, Umut Var!”

Açıklamanın sonunda SES, tüm sağlık emekçilerini ve sağlık hakkı savunucularını mücadeleye omuz vermeye çağırarak şunları kaydetti:

“Toplu sözleşme süreci yaklaşırken konfederasyonumuz KESK öncülüğünde ve SES çatısı altında alanlardan sesimizi yükselteceğiz. Grevli, özgür toplu sözleşme için örgütlenmeye, birleşmeye ve mücadeleye çağırıyoruz. SES var, umut var!”