KTO Başkanı Ömer Gülsoy: “Enflasyonla mücadelede faydalı olacak her adımı destekliyoruz”

Kayseri Ticaret Odası’nın (KTO) Ekim Ayı Meclis Toplantısı, Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, yönetim kurulu üyeleri ve oda üyeleri katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantıda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Gülsoy, Cumhuriyet’in 102. yılına vurgu yaparak, “Cumhuriyet bir dönüm noktasıdır, halkın tam bağımsızlığıdır. Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşasın” dedi.


“Cumhuriyet, Türk milletinin sonsuza kadar yaşayacağının ispatıdır”

Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yılını büyük bir coşkuyla kutladıklarını ifade eden KTO Başkanı Ömer Gülsoy, “Ekim ayı, milletimizin tarihinde dönüm noktalarıyla doludur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde verilen Kurtuluş Mücadelesi’nin taçlandığı 29 Ekim 1923’te ilan ettiğimiz Cumhuriyet, Türk milletinin tam bağımsızlığının simgesidir. Bu büyük mirasın mimarları Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum” diye konuştu.


“Ateşkes yüreklere su serpti”

Filistin ve İsrail arasında ilan edilen ateşkese de değinen Gülsoy, “İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırım boyutuna ulaşan saldırılarının ardından 10 Ekim’de ilan edilen ateşkes, yüreklere bir nebze su serpmiştir. Ancak katil İsrail ordusu zaman zaman saldırılarını sürdürmektedir. Kalıcı barışın sağlanması için büyük gayret gösteren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Dileğimiz, 1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulması ve bölgede artık barışın, huzurun hâkim olmasıdır” ifadelerini kullandı.


“Enflasyonla mücadelede kararlılığın korunması önemli”

Küresel ekonomideki belirsizliklerin ülkeleri zorladığını belirten Gülsoy, “Artan jeopolitik gerilimler, enerji ve gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar, ticaret savaşları ve yüksek faiz oranları, küresel ekonomiyi ciddi biçimde etkiliyor. Bu tablo, tüm ülkelerde yavaşlamaya yol açıyor. Ülkemizde de hammadde ve enerji maliyetlerindeki artış, finansman sıkışıklığı ve yüksek enflasyon üretim ve yatırım kararlarını etkiliyor. Enflasyonla mücadelede kararlılığın korunduğu bu dönemde, sürece katkı sağlayacak her adımı destekliyoruz” dedi.

Reel sektörün desteklenmesi gerektiğine dikkat çeken Gülsoy, “Krediye erişimde hâlâ ciddi maliyetler ve zorluklar yaşanıyor. Fiyat istikrarına giden yolda reel sektörün üretim gücünü korumak da büyük önem taşımaktadır. Özellikle KOBİ’lerimizin işletme sermayesi ihtiyaçları artıyor, tahsilat süreleri uzuyor. Bu nedenle finansmana daha kolay ve uygun maliyetlerle erişim, iş dünyasının öncelikli ihtiyaçlarından biridir” ifadelerini kullandı.


“Merkez Bankası’nın faiz indirimi ticari kredilere yansıtılmalı”

Merkez Bankası’nın politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 39,50’ye düşürdüğünü hatırlatan Gülsoy, “İş dünyası olarak bu indirimin gecikmeden ticari kredilere yansıtılmasını bekliyoruz” dedi.

İhracatçılar açısından döviz dönüşüm desteğinin önemine değinen Gülsoy, “İhracat bedellerinin yüzde 35’inin Merkez Bankası’na satma zorunluluğu sürüyor. Ayrıca yüzde 3 oranındaki döviz dönüşüm desteği 31 Ekim itibarıyla sona erecek. Bu desteğin oranı artırılarak süresi uzatılmalıdır. Özellikle yüzde 5’e çıkarılması, ihracatçılarımızın rekabet gücünü korumaları açısından son derece önemlidir” şeklinde konuştu.


“Dijitalleşme ve yeşil dönüşüm artık bir zorunluluk”

Dijitalleşme ve yeşil dönüşüm konularına da dikkat çeken Başkan Gülsoy, “Dijital dönüşüm sadece teknolojik altyapının yenilenmesi değil, aynı zamanda iş yapış şeklinin dönüşmesidir. Dijitalleşmenin getirdiği yenilikleri katma değerli üretim ve markalaşma ile birer fırsata çevirmeliyiz. Geleceğin rekabeti teknoloji, verimlilik ve yenilikle kazanılacak. Yeşil dönüşümde de aynı şekilde öncü olmalıyız. Karbon ayak izimizi azaltan, çevreye duyarlı üretim anlayışıyla Avrupa ve küresel pazarda güçlü bir yer edinmeliyiz. Bu süreç artık bir tercih değil, zorunluluktur” dedi.


“Su, yaşamın ve üretimin temelidir”

İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin Türkiye’yi de tehdit ettiğini vurgulayan Gülsoy, “Azalan yağışlar ve artan kuraklık, Kayseri’nin geleceği açısından ciddi bir risk oluşturuyor. Yamula Barajı ve Sultan Sazlığı gibi su kaynaklarımızın korunması hem tarımsal üretim hem de sanayimizin sürdürülebilirliği için büyük önem taşıyor. Su, yaşamın ve üretimin temelidir. Suyu korumak, Kayseri’yi korumaktır” diyerek sözlerini tamamladı.A W567735 02