Sırt ve boyun ağrısının nedeni
Estetik, Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Uzmanı Dr. Mehmet Severcan, meme yapısının büyüklüğünün, yerçekimi ve ağırlık etkisine bağlı olarak birçok kadında, sırt ve boyun ağrısına neden olduğunu belirterek “Ayrıca toplumsal çekincelerden kaynaklanan saklama dürtüsü de kamburlaşma olarak bilinen postür bozukluğuna yol açmaktadır. Yaşam konforu açısından meme büyüklüğü sorunu bulunan kadınlara “küçültme ameliyatları” öneriyoruz. Meme küçültme operasyonlarından sonra eğer başka bir tıbbi neden yoksa sırt ağrıları önemli oranda azalır” dedi.
Tek yöntem cerrahi müdahale
Büyümüş ve sarkmış meme yapısının ortadan kaldırılması ve estetik bir görüntü sağlamanın tek yönteminin cerrahi olduğuna işaret eden Dr. Severcan, “Özellikle spor ve diyet sonrasında verilen kilo, bir miktar memedeki yağ dokusunu azaltsa da sarkma önemli bir sorun haline gelebilir. Aşırı kilolu kadınlarda diyet ve spor sonrasında ortaya çıkan sarkma için küçültme ve dikleştirme ameliyatları uygulanır. Spor ile güçlenen göğüs kasının, memelere estetik ya da dikleştirici bir katkısı olmamaktadır” diye konuştu.
Aynı operasyonda dikleştirme ve şekillendirme
Dr. Severcan, estetik cerrahinin en sık yapılan operasyonlarından birinin meme küçültme ameliyatı olduğuna değinerek bu ameliyatın birçok müdahaleyi kapsadığını; memedeki fazla deri, yağ ve dokuyu çıkarma, sarkmış memeyi dikleştirme ile estetik olarak şekillendirme işlemlerinin tek seansta bir bütün olarak yapıldığını dile getirdi. Dr. Severcan, ameliyat öncesi gerçekleştirilen planlamada ölçümlerin alınıp, kişinin anatomik yapısına göre kullanılacak tekniğe karar verildiğini ifade etti.
Meme küçültme ameliyatlarının, meme büyütme ameliyatına göre daha uzun sürdüğünü söyleyen Dr. Severcan, “Günümüzde çeşitli yöntemler uygulanıyor. Geçmişte ‘ters T’ şeklinde iz bırakan meme küçültme ameliyatları yapılıyordu günümüzde ise ‘lolipop izi’ denilen farklı bir ameliyat yöntemini de tercih ediyoruz. Bu yöntemin avantajı operasyon izinin, küçük ve göğsün doğal kıvrımına daha uygun olması, ayrıca alt kısımda yer aldığı için dikkat çekmiyor” diye konuştu.
Ameliyatta süt kanalları korunur
“Lolipop izi” tekniğiyle, kişinin yaşı ve doğurganlığına göre süt kanallarının mümkün olduğunca korunduğuna dikkat çeken Dr. Severcan, “Bu tür ameliyatlar sonrası yaşanabilen yüzde 5-10 oranındaki emzirme sıkıntıları bu teknik sayesinde ciddi oranda azalıyor. Ortalama 2 saat süren cerrahide oluşan dikiş izleri de plastik cerrahi tarafından uygulanan teknikler sayesinde minimum düzeye indiriliyor” ifadelerini kullandı.
Kimlere öneriliyor?
Meme başının, seviye olarak meme alt çizgisinin altına inmiş kadınlara estetik kaygılar nedeniyle önerildiğini belirten Dr. Severcan şunları ifade etti: “Burada önemli olan her kadın için farklı olan kar zarar dengesidir. Kadının ameliyattan kazanacağı fiziksel, psikolojik ve estetik kar göz önünde bulundurulur. Bu ameliyatlardan sonra kadınların özgüveninin arttığı, toplumdan kendini soyutlamadığı sonucu ortaya çıkıyor. Meme küçültme ve şekillendirme ameliyatlarında, gelişen tıp teknolojileri ile cerrahi sonrası bakım kalitesinin artmasına bağlı olarak, komplikasyon riskleri ciddi oranda azalıyor.’’
“Ameliyat sonrası işe dönüş zamanı hastaya bağlı”
Operasyondan sonraki sürece de açıklık getiren Dr. Severcan, ameliyattan sonra işe ne zaman dönüleceğinin, kişinin ağrıya dayanıklılığı ve işinin zorluk derecesine bağlı olduğunu söyledi. Dr. Severcan, kişi çok aktif bir iş yapıyorsa meme küçültme ameliyatından sonra yaklaşık 10 gün dinlenmesi gerektiğini, ancak masa başında iş yapıyorsa meme küçültme ameliyatından sonra anestezinin etkisi geçinceye kadar 48-72 saat içinde işine dönebileceğini belirtti. Ameliyattan sonra göğse koyulan direnin (iltihabı akıtmakta kullanılan tüp) bazı kişilerde daha kısa sürede çekilebileceğini ifade eden Dr. Severcan “Bu sayede kişiler, operasyondan kısa süre sonra banyo yapabilir. Akıntı olma ihtimaline karşılık kişilere balensiz ve pamuklu bir sutyen giymesi, içine gazlı bez koyması önerilir. Balenli sutyendeki teller baskı yaparak meme altında çizgiler oluşturduğundan balensiz sutyen kullanılır. İlk bir-iki hafta boyunca bu sutyenin devamlı kullanılması gerekir” şeklinde konuştu.