Kayseri Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Zehra Beştepe Dursun, keneyle ilgili bilgiler vererek, "Kene bir hayvan çeşitlerindendir. Kırım Kongo kene hastalığı dediğimiz hastalık, ilk 1945 yılında Kırım’da daha sonrada Kongo’da görülmesi üzerine bu ismi almıştır. Kanamalı ateş denmesinin sebebi de, ateş ve kanama bulguları ile seyretmesi nedeniyle bu ismi almıştır. Kene hastalığı denilince kırım Kongo kanamalı ateşinin aklımıza gelmesi gerekir ama kenenin neden olduğu başka hastalıklarda vardır. O hastalıklarında ayırt edilmesi gerekir" dedi.
Vücuduna kene yapıştığını gören vatandaşlara uyarılarda bulunan Dursun, "Bulaş yolu sıklıkla kenenin ısırması ile olur. Genellikle biz hastaları bu şekilde görüyoruz hayvanları kene ısırdığı zaman ve bu hayvanla temas olduğu zaman ya da kenenin ısırdığı bir insandan diğer insana bulaş yolu olabilmektedir. Bunları daha az sıklıkla görüyoruz. Bizim genellikle bölgemizde gördüğümüz kene ısırdıktan sonra hastalığın oluşmasıdır. Burada hızlı bir şekilde kenenin vücuttan uzaklaştırılması gerekir. Bunu fark ettiğimiz zaman çıplak elle değil de eldiven, bez ve cımbızla hızlı bir şekilde keneyi ters yönde hareketle çıkartmak gerekir. Tabiri caizse çiviyi çıkartır gibi sağa sola hafif oynatarak direk tek bir hareketle çıkartılması gerekir. eğer tek bir hareketle çıkmıyorsa yada parçalandıysa muhakkak bir sağlık kuruluşuna başvurarak orada çıkarılması sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
"Vatandaşlar piknik, bağ bahçe gibi yerlere gideceği zaman özellikle açık renkli kıyafet giymeleri gerekir”
Keneden korunmanın yollarını anlatan Dursun, “Kırım Kongo kanamalı hastalığı özellikle ülkemizde Karadeniz’de ve buraya yakın olan İç Anadolu bölgelerinde sık görülür. Çevremizde Yozgat, Sivas, Tokat bölgelerinde sık olarak görülüyor. Özellikle bahar sonu yaz başı gibi görülmektedir. Kayseri’de de yine önemli sayıda kırım Kongo hastası görülmektedir. Özellikle bu bölgelerde yaşayan insanların piknik, bağ bahçe gibi yerlere gideceği zaman özellikle açık renkli kıyafet giymeleri, elbiselerini tam olarak vücudunu saracak şekilde giymeleri ve pantolon uçlarının çorap yada ayakkabı içerisine konularak bağ bahçe işlerini yapmaları önerilir. Eve geldikten sonrada özellikle küçük çocukların kıyafetleri muhakkak kene açısından taranmalı, vücudunun özellikle saçlı bölgelerine bakılmalıdır. Bu konuda ailelerin çok dikkatli olması gerekir. Yine çocuklarda da erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da kanamalı hastalık tablosu yapıyor ve maalesef çocuk hastamızı da kaybettiğimiz oldu” şeklinde konuştu.
"KKKA’nın tam tedavisi bulunmamaktadır" diyen Dursun, "Hastalar bu ateş ve halsizlik gibi şikayetlerden sonra klinik takip yapılmaktadır. Bu takip içerisinde eğer kanama bulguları meydana gelirse kan takviyesi yapabilmekteyiz. Bunun dışında kan değişimi dediğimiz plazmaferez yönetimi de bulunmaktadır. Bu yöntem uygun hastalarda hastaların daha hızlı iyileşmesini sağlamaktadır. Hastanemiz 2009 yılından beri yüzlerce kırım Kongo hastasına takip etmiştir. Önemli oranda da hastaların birçoğunu taburcu ederek evlerine göndermiş bulunmaktayız. Yine plazmaferez merkezimizde uygulanmaktadır" diye konuştu.