Memorial Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Mehmet Ak, idrar kaçırmanın kadınlarda her yaşta görülebilen önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirtti. Özellikle 40 yaş üzerindeki kadınların yaklaşık yüzde 40’ında bu sorunun görülebileceğini ifade eden Doç. Dr. Ak, hamilelik, doğum ve menopoz gibi hormonal değişikliklerin yanı sıra pelvik taban kaslarının zayıflaması ve mesaneye baskı yapmasının da idrar kaçırmaya yol açtığını söyledi.
İdrar kaçırmanın yaşlanmanın doğal bir sonucu olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Ak, “Özellikle gebelik sırasında ya da idrar yolu enfeksiyonları nedeniyle geçici idrar kaçırma görülebilir. Yaşam tarzı değişiklikleri, pelvik taban kas eğitimi ve menopoz sonrası müdahalelerle bu sorun çözülebilir” dedi.
Kadınların idrar kaçırma sorununu çoğunlukla sakladığını ve bu nedenle tedaviyi ertelediğini aktaran Ak, “Hapşırma, öksürme, ağır egzersizler ve mesaneye baskı uygulayan durumlarda idrar kaçağı yaşanabilir. Ayrıca gece sık idrara çıkma, enfeksiyon, nörolojik hastalıklar ve şeker hastalığı da neden olabilir” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Ak, idrar kaçırmanın türlerine de değinerek, taşma tipi idrar kaçırmada mesanenin tam boşalmaması nedeniyle sürekli damla damla idrar çıkışı olabileceğini, fiziksel veya zihinsel sorunların da etkili olduğunu söyledi. Karma tip idrar kaçırmanın ise birden fazla tipin bir arada görüldüğünü belirtti.
Tedavi sürecinde detaylı tıbbi öykü ve fiziksel muayenenin önemli olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ak, “Mesane doluyken öksürme testi gibi muayeneler yapılabilir. İdrar kaçırma tedavisinde Kegel egzersizleri gibi pelvik taban kaslarını güçlendiren uygulamalar faydalıdır” dedi.
Pelvik taban kaslarının rahmi, mesaneyi, ince bağırsağı ve rektumu desteklediğini anlatan Doç. Dr. Ak, “Her 10 kadından 4’ü Kegel egzersizleri sayesinde idrar kaçırma sorununda azalma yaşamaktadır. Bu egzersizler özellikle hamilelik döneminde yararlıdır ve doğum sonrası pelvik kasların güçlenmesini sağlar” diye konuştu.
Ayrıca yaşam tarzı değişikliklerinin tedavide önemli olduğunu belirten Ak, kontrollü sıvı alımı, mesanenin 2-3 saatte bir boşaltılması, kabızlığın tedavi edilmesi, kilo kontrolü, sigaranın bırakılması ve alkol-kafein tüketiminin sınırlandırılması gerektiğini vurguladı. Sigara kullanımının pelvik taban rahatsızlığı riskini iki kat artırdığına dikkat çekti.





