Gümüş: “Bugün, insanlık onurunun ve eşitliğin teminat altına alındığı en önemli belgelerden biri olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabul edilişinin yıl dönümünü kutluyoruz. 10 Aralık, sadece bir tarih değil; insanın doğuştan sahip olduğu hakları hatırlamak, bu hakları koruma ve geliştirme adına verilen mücadeleyi anma günüdür.
Her birey; dil, din, ırk, cinsiyet, düşünce fark etmeksizin eşittir. Ancak bu eşitlik yalnızca kelimelerde var olmamalıdır. Bugün, yaşama hakkı tehdit edilen, adalete erişemeyen, özgürlükleri kısıtlanan ve sesini duyuramayan milyonlarca insanın varlığı, insan hakları mücadelesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor.
İnsan hakları, bir toplumun sadece yasalarla değil, vicdanıyla da ölçüldüğünü kanıtlayan bir değerdir. Her suskunluk, her görmezden gelme, hak ihlallerinin daha da derinleşmesine zemin hazırlar. İşte bu yüzden, insan haklarını korumak sadece bireylerin değil, tüm insanlığın ortak sorumluluğudur.
Bugün, farkındalık yaratmak ve insan haklarının evrensel değerlerini güçlendirmek için bir fırsattır. Adaletin, eşitliğin ve özgürlüğün yalnızca bir ideal olarak kalmaması, hayatın her alanında somut karşılık bulması için hep birlikte çaba göstermeliyiz. Çünkü bir kişinin hakkını savunmak, tüm insanlığı savunmaktır.
Dünyada kan ve gözyaşı ancak insan haklarına saygı ile durdurulur.
Günümüzün ve Türkiye’nin en büyük sorunu olan Suriyeli mülteciler sorunu ancak ve ancak insan haklarına olan bağlılık ve saygı ile çözüm bulur.
10 Aralık, hepimize hatırlatıyor: İnsan hakları bir lütuf değil, bir haktır. Bu hakları korumak, bizlere düşen en büyük sorumluluktur. Daha adil, daha eşit ve daha özgür bir dünya için insan haklarını yaşatmaya devam edelim.
Unutmayalım, "Adalet herkese lazımdır." İnsan hakları hepimiz içindir. ifadelerini kullandı.